GenelMakaleler

Bilgi Toplumunda Bilgi Okuryazarı Olmanın Önemi ve Öğrenmeyi Öğrenmek

Mukaddes ÜNSÜN

  Bilgi; araştırma, rastlantı, keşfetme, yorumlama ve deneyimleme gibi eylemler ile var olan bir zihinsel süreçtir. Yaşantıyı kolaylaştırmak, entelektüel birikim kazanmak, problemleri çözmek, iletişim kurmak ve benzeri birçok sebeple bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. 

  Bilginin gücüne kas ve makine gücünden daha sık gereksinim duyulmaya başlanması; teknolojik ilerlemeler ve yeni çalışma alanlarının ortaya çıkması neticesinde içinde bulunduğumuz çağ “bilgi çağı” olarak adlandırılmış ve toplum sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş yapmıştır. Bilgi toplumunda, her gün gelişen ve revize olan teknolojilerin ve bilgi akışının yoğunluğuyla birlikte bilgi okuryazarlığı kavramı ortaya çıkmıştır. Bilgi okuryazarlığı kavramını açıklamak gerekirse; bu terim, bilgi ihtiyacının farkına varma, bilgi ihtiyacını tanımlama, bilgiye ve bilginin kaynağına bağlı yasal sorumlulukları fark etme (intihal), doğru bilgiyi elde etme, elde edilen bilgiyi etkin biçimde kullanma ve paylaşma becerilerinin toplamıdır. 

Bilgi okuryazarı olmak için kısacası öğrenmeyi öğrenmek gerekmektedir. Her ne kadar basit bir kavram olarak görünse de toplumun geneline baktığımızda, yaş, cinsiyet, eğitim durumu gibi nitelikler fark etmeksizin insanların birçoğunun, bilgileri dağarcığına alırken “bilgi okuryazarlığı” süzgecinden geçirmediğini görmek mümkündür. Dolayısıyla, çağımızın var ettiği bilgi patlaması içerisinde yoğun bir bilgi kirliliğine rastlanmaktadır. 

Bilindiği üzere internet hayatımıza entegre olduğundan beri çoğunlukla bilgi kaynaklarına erişmek için haber sitelerinden, soru platformlarından, forumlardan ve online sözlüklerden yararlanılmaktadır. Aynı zamanda, sıklıkla yeni sosyal mecralar ve diğer online platformlar kullanıcılara sunularak, adeta birbirinin benzeri bir yığın haline getirilip bilgi arayışında olan ama bilgi okuryazarlığı yetkinliğine sahip olmayan binlerce kişiyi yanlış, kaynağı belirsiz, objektif olmayan bilgilere maruz bırakmaktadır. Sonuç olarak kimi zaman yanlış bilgiler, yanlış haberler gerek kulaktan kulağa gerekse sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla kişiler arasında yayılıp kolektif bir yanlış bilgi akışına neden olmaktadır. Bilginin türü her ne olursa olsun yanlış edinilen ve paylaşılan bilgi toplumsal bilince zarar vermekte, zincirleme bir bilgi kirliliğine yol açmaktadır. Bütün bunlar ve yanlış bilginin yol açtığı tehlikeler düşünüldüğünde bilgi okuryazarı olmanın elzem bir yetkinlik olduğu açığa çıkmaktadır. 

  Kişinin, bilgi okuryazarı olup olmadığını sınaması için farkına varması gereken nitelikler vardır, bunlar “Bilişsel Altılı” (B6/Big 6) olarak adlandırılıp bilgi problemlerini çözme adımlarını içerir. Bu adımlar aşağıda verilmiştir:

  • Bilgi ihtiyacının belirlenmesi: Ne tür bilgiye ihtiyaç duyulduğunu belirleyen bu adım, problemi çözmenin ilk basamağıdır.
  • Bilgiyi arama: Bilgi kaynaklarının ve bilgiyi arama yollarının belirlenmesidir. 
  • Bilgiyi elde etme: Bilgi arama stratejilerini kullanarak doğru kaynağa ulaşma ve ihtiyaç duyulan bilgiyi ayıklama adımıdır.
  • Bilgiyi kullanma: Doğru bilginin özümsenmesi ve bilgi dağarcığına eklenmesi adımıdır.
  • Bilgiyi sentezleme: Aynı konuya ait bilgiyi farklı kaynaklardan elde edip bütünleştirme ve kapsamlı bir bilgi ortaya çıkarma adımdır. 
  • Bilgiyi değerlendirme: Elde edilen bilgilerin ve sürecin değerlendirilerek ihtiyacı karşılayıp karşılamadığına karar verme aşamasıdır. (Kurbanoğlu ve Akkoyunlu, 2001, s. 2)

Bu adımların hepsi bilgi toplumunda her bir bireyin bilhassa öğrencilerin edinmesi gereken becerilerdir. Toplumun gerek akademik öğretim içerisinde gerek kamu spotu benzeri uygulamalar ile bilinçlendirilmesi yöntemi ile bu becerilerin kazandırılması gerekliliği aşikârdır. Özellikle yüksek öğrenim mezunu kişilerde aranan niteliklerin birkaçı şu şekilde sıralandığında;

  • Sorun çözebilme ve analitik düşünme kabiliyeti,
  • Anadilde ve en az bir yabancı dilde yazılı/sözlü iletişim kabiliyeti,
  • Bilgisayar okuryazarlığı,
  • Disiplinler arası projelerde çalışabilme (T.C. Yükseköğretim, 2003) 

  Görülmektedir ki bütün bu araştırma ve tecrübe edinmeye dayalı becerilerin neredeyse hepsi bilgi okuryazarı olmaktan geçmektedir.

Bilgi okuryazarlığı becerilerini edinirken öncelikle bilgi kaynaklarını tanımak ve onları kullanmayı öğrenmek başı çekmektedir. Devamında bilginin doğruluğunu, objektifliğini, bilgiyi paylaşan kişinin ya da mecranın yetkinliğini; bilgiyi kullanırken ve paylaşırken bilinmesi gereken kurallar ve yasal süreçler gelmektedir. Anlaşılacağı üzere bilgi kanallarından bahsederken gazete veya Google’dan edinilen bilgi söz konusu değildir. Değerli bilgiyi veri tabanlarından, ansiklopedilerden, kitaplardan, kütüphanelerden ve hakemli dergilerden edinebiliriz. Örneğin, bir konuda, objektif ve araştırmalar sonucu elde edilmiş, konusunda yetkinlik sahibi bir kişinin çıkardığı istatistiklere ulaşmak bilgi okuryazarlığı becerilerine sahip olmadan mümkün değildir. Nitekim bu bilgileri elde ederken kuşkusuz ki veri tabanlarını ve hakemli dergilerden faydalanmak gerekmektedir. 

Konuya açıklık getirmek ve öğrenmeyi öğrenmenin bir adımı olarak bu çalışmada kataloglar ve veri tabanları üzerinde bilgi arama ve işleç kullanımlarından bahsedilmektedir.

Kataloglar ve veri tabanları

Kataloglar ve veri tabanları, binlerce konu içerisinden aradığınız konu hakkındaki kitapları ve makaleleri bulmanıza kolaylıkla yardımcı olur. Ancak bunları kullanabilmek için dizinleme mantığını kavramak gerekmektedir. Bir bilgi kaynağı veri tabanına dizinlenirken, eser adı, konu, yazar, yayın tarihi, anahtar kelimeler gibi ayırt edici özellikleriyle kaydedilir. Kataloglarda ve veri tabanlarında arama yaparken arama yapacağınız alanı da seçmeniz gerekir, bazı sistemler tüm alanlarda arama yapmaya izin verir. En çok tercih edilen arama şekli ise anahtar kelime ile aramadır. Anahtar kelime araması birden fazla konuyu ilişkilendirmenize, birden fazla terim içeren arama yapmanıza olanak sağlar. Anahtar kelime ile arama yaparken daha isabetli sonuçlar almak adına kullanılan işleçler vardır. Anahtar kelime ile arama yaparken kullanılan teknikler aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

Tırnak işareti kullanımı: Bazen bir kavram ya da konu birden fazla sözcükten oluşabilir. Bu durumda iki kelimeyi bir arada yazarak arama yapmak yanlış veya alakasız sonuçlar elde edilmesine neden olabilir. Bu durumda aramak istenilen, birden fazla kelimeden oluşan kavramı tırnak içerisine alarak doğru sonuçlara ulaşılabilir. Örnek vermek gerekirse; Tekstil mühendisliği olduğu gibi anahtar olarak kullanırsa, sonuçlar tekstil ve mühendisliği ayrı ayrı içeren birçok kaynağı araştırmacının karşısına çıkarabilir. 

Yalın bir şekilde Dergi Park veri tabanında tekstil mühendisliği makale bazında aratıldığında; 18.520 sonuç elde edilmiştir ve elde edilen sonuçlara bakıldığında karşılaşılan görüntü kısaca bu şekildedir: “Pamuk tekstil sektörünün önemli bir hammaddesidir. Özellikle pamuklu giysilerin doğal lif yıllık yaklaşık olarak *** bin ton lif pamuk üretilmektedir. Tekstil sektöründeki tüketim miktarı ise etmekteyiz. Tekstil sektöründe tüketilen pamuklar katma değeri yüksek nihai ürün olan giysi alışkanlıklarındaki değişim, tekstil ürünlerine olan talebi her geçen gün arttırmaktadır.” gibi asıl aranan terimi içermeyen alakasız bir sonuçla karşılaşılmaktadır. Tırnak içerisine alarak yine makale bazında aratıldığında ise “tekstil mühendisliği” ile ilgili bilgiler içeren yalnızca 7 makaleye ulaşılmaktadır. Bu da demektir ki, daha doğru ve hızlı bilgiye minimum ayıklama mecburiyetinde kalarak ulaşılabilmektedir.

Bağlaç kullanımı: araştırma konularında birden fazla sözcük ya da sözcük öbeği kullanmaya gerek duyulabilmektedir. Bağlaçlar yani boole işleçleri anahtar sözcükleri ilişkilendirmek için kullanılabilmektedir. VE ve VEYA bu amaçla en çok kullanılan bağlaçlardır.

  Boole işleçleri, VE, VEYA ve DEĞİL (İngilizce kaynaklarda AND, OR, NOT) olarak sıralanmaktadır.

VE kullanımı: Farklı terimleri bir arada içeren kaynakları bulmayı sağlamaktadır. Arama yönteminde VE kullanmak aramayı daraltır.

Örnek: Atatürk VE Cumhuriyet 

Yukarıdaki arama yapıldığında kişiler hem Atatürk’ü hem cumhuriyeti içeren kaynaklara erişebilmektedir. Dolayısıyla tek bir terim kullanıldığında birçok kaynağa ulaşılabiliyorken VE işleci ile daraltılmış aramada daha az ve daha işe yarar sonuçlara ulaşmak mümkündür.

VEYA kullanımı: Birbirinin yerine kullanılabilecek sözcükler ya da benzer konuları içeren sözcükler VEYA ile ilişkilendirilmektedir. Bu şekilde veri tabanı veya katalog kullanılan sözcüklerden herhangi birini içeren tüm kayıtlara ulaşabilmektedir. VEYA kullanılırken birden fazla terimden faydalanılabilir. VEYA kullanmak aramayı genişletir.

Örnek: Atatürk VEYA “Gazi Mareşal” VEYA “Baş Komutan”

Psikoloji VEYA Psikiyatri

Joker Kullanımı: Aynı kökten türetilecek tüm sözcüklerin aranmasına yardımcı olmaktadır. “*” (yıldız) işareti ile kullanılmaktadır. Joker kullanımı erişilen kaynak sayısını arttırır.

          Örnek: Haber*

          Haberci

          Haberler

          Habercilik

Sözcük Gruplama: Benzer sözcükler parantez kullanılarak gruplandığında veri tabanı öncelikle parantez içerisindeki sözcükleri arar. 

Örnek: Salgın VE Covid19

Salgın VE (Covid19 VEYA Coronavirus)

  İlk aramanın sonucunda yalnızca salgın ve covid19 içerek kaynaklara erişirken; ikinci arama sonucunda salgın VE covid19, salgın VE coronavirus ile ilgili kaynaklara erişilir (HÜBO, t.y. s. 18, 19, 20). 

Okuyuculara faydalı olmak açısından, katalog ve veri tabanları üzerinden bilgiye erişimde kullanılan araçlardan bahsedilerek bilgi okuryazarlığı becerileri kazanma sürecinde edinilebilecek yetkinliklerin bir kısmına değinilmiştir. 

  Yaşam boyu öğrenmeye giden yolda bilgi okuryazarlığı ışığında ilerlemek, bilgi toplumuna uyum sağlamanın temel taşı olarak düşünülebilir. Çağımızda meydana gelen bilgi patlaması nedeniyle oluşan kirlilikten arınmak ve daha etkin, daha doğru çalışmalar yapabilmek adına öğrenmeyi öğrenmek elzem görünmektedir.

 

Kaynakça

HacettepeÜniversitesi. (t.y.). Hacettepe üniversitesi bilgi okuryazarlığı (HÜBO) programı.

Kurbanoglu, S., & Akkoyunlu, B. (t.y.). Öğrencilere Bilgi Okuryazarlığı Becerileri Kazandırılması Adına Bir Çalışma. 8.

T.C. Yükseköğretim Kurulu. Türk Yükseköğretiminin Bugünkü Durumu. Ankara, 2003.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

TeksArge olarak, tekstil sektörüne değer katacak yenilikleri sürekli araştırıyor ve en güncel bilgileri sizinle paylaşıyoruz. Bu platformu ayakta tutan en önemli destek, reklamlardan elde edilen gelirlerdir. Reklamlarımızı, sizlere en iyi deneyimi sunmak adına, mümkün olan en az rahatsız edici şekilde yerleştirmeye özen gösteriyoruz. Sizden ricamız, bu değerli içeriği sürdürebilmemiz için reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olmanızdır. Desteğiniz, tekstil sektöründeki gelişmeleri size ulaştırmaya devam etmemize katkı sağlayacaktır.